Çeltik

        Dünyada tahıl üretiminde buğday ve mısırdan sonra üçüncü sırayı alan en önemli tahıl bitkilerinden biridir. Özellikle Doğu Asyayı kapsayan yarısında insanların temel besin kaynağını oluşturur.

         Buğdaygiller familyasının öbür üyelerinde olduğu gibi boğumlu bir sapı (gövde) , boğumlardan çıkan ince uzun ve yassı yaprakları ve başakcıkların birleşmesiyle oluşan bileşik salkım bitiminde çiçek toplulukları vardır

         Her salkımda ortalama 100-150 başakçık, her başakçıkta da tek bir çiçek bulunur. Çiçekler döllenerek taneleri (Tohum) oluşturur. Ortalama 5-15 mm uzunluğunda ve 2-4 mm genişliğindeki taneler kenarları üst üste binen iki kavuzla kaplıdır. Kavuzlu tanelere yaygın olarak "çeltik" adı verilir (Bazen bitki de aynı adla anılır).

         Pirinç tarımı ilk olarak İ.Ö 3.000' lerde Hindistan'da başlamış, daha sonra Batı'ya doğru yayılmıştır. Avrupa'ya gelişi Ortaçağa rastlar. Türkiye'ye ise 500 yıl önce güneyden girdiği sanılmaktadır.

          Tropik, astropik ve ılıman bölgelerde yaygın olarak tarımı yapılan pirinç , su içinde yetiştirilen tek tahıl bitkisidir. Diğer tahıl bitkileri su içinde uzun süre yaşayamayıp canlılığını yitirdiği halde, pirinç suda erimiş oksijeni kullanarak gelişir.

          Hasadın ardından elde edilen çeltik, kavuzları çıkartılarak parlatılır ve beyaz renkli pirinç tanelerine dönüştürülür. Tanelerin görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan parlatma işlemi, aslında ürünün besleyici değerinin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur. Çünkü bu işlem sırasında tanelerin yüzeyini çevreleyen protein, yağ, tiyamin (B1 vitamini) niyasin (nikotinik asit), riboflavin (B2 vitamini), demir ve kalsiyum'ca zengin dış katman kaybolur. Geriye yalnızca nişasta'ca zengin bir ürün kalır.

          Yapılan araştırmalarda çeltik için; saf 15 kg/da Azot ve 8 kg/da Fosfor gübrelemesi uygun gübreleme dozu olarak bulunmuştur (Anonim, 1990., Sürek ve Beşer, 1997b). Fosforun tamamı ekim öncesi toprak altına verilmelidir. Azotlu gübre ise en az iki defada olmak üzere parçalara ayrılarak verilmelidir. Azot eğer iki defada verilecekse yarısı ekim öncesi ve çıkış sonrası kalan yarısı mutlaka salkım oluşum başlangıcında (ekimden 50-60 gün sonra) verilmelidir. Azotlu gübreleme eğer üçe bölünerek atılacaksa 1/3 ü ekimden önce, 1/3 ü kardeşlenme başlangıcında 1/3 ü de mutlaka salkım oluşum başlangıcında verilmelidir (Anonim, 1990).

           Azotlu gübre, çeltik için en önemli gübredir ve mutlaka tavsiye edilen dozlar tarlanın Azot içeriği de göz önüne alınarak kullanılmalıdır. Fazla azot kullanıldığı zaman; kardeşlenme artar, böylece sonradan oluşmuş kardeşler nedeniyle değişik olgunluk derecelerinde salkımlar hasat edilir, salkımda başakçık kısırlığı artar, olgunlaşma gün sayısı artar. Bazı yıllar çeltik tane dolduramadan havalar soğur ürün alınamaz, yatma artar, hastalıkların oluşma, özellikle yanıklık hastalığı riski artar ve verim düşer. Azot düşük dozda kullanıldığında ise; verim, tane iriliği ve protein içeriği düşer. Uygun Azot dozunda gübreleme yapılmazsa verim ve kalitede aynı zamanda düşer (Anonim, 1991, Beşer,1997b., Sürek ve Beşer, 1997b).

          Çinko çeltik için önemli olan diğer bir gübredir. Çinko noksanlığında, çeltik çıkış sırasında tutunamamakta, alan alan seyrelmeler olmakta alt yapraklarda kahverengileşme ve kızarıklıklar görülmektedir. Bu nedenle verim ve kalite düşmektedir. Çinko gübrelemesi için uygulaması en pratik ve ekonomik uygulama, çıkış sonrası yeşil aksam ilaçlaması olarak ZN9 tatbik edilmesi en etkili yöntemdir.

Çeltik besleme programımız ile dekardan en yüksek verim ve kaliteli randıman ile bol kazanç temin edersiniz

Barselona İspanya'da 1 ton tohuma (50 Dekar) 100lt Structure ile tohum kaplaması yapılarak yürütülen birçok çalışma bulunmakta.